Pamukkale Gezilecek Yerler: Doğanın ve Tarihin Büyüleyici Uyumu

Pamukkale gezilecek yerler ve pamukkale tarihi yerler listesini gerçek deneyimler ışında Otel Dünyası okurları için paylaşıyorum. Pamukkale denilince aklımıza beyazlarla kaplı bir dizi küçük su havuzları gelir. Ama Pamukkale sadece bir travertenlerden ibaret değil. Görkemli antik tarihten kalma tarihi kalıntılar bölgesi aynı zamanda. Eğer sizde tatil rotası arayışı içindeyseniz Pamukkale turizm bölgesi için 2-3 gününüzü ayırın. Eminim hiç pişman olmayacağınız eşsiz deneyimler sizi bekliyor. Pamukkale gezi rotası içinde neler yok ki; Pamukkale travertenleri, Hierapolis Antik Kenti, Kleopatra Havuzu (Antik Havuz), Hierapolis Arkeoloji Müzesi, Hierapolis Antik Tiyatrosu, St. Philippe Martyrion Kilisesi, Laodikeia Antik Kenti, Kaklık Mağarası, Karahayıt Kaplıcaları. Ayrıca Pamukkale de yapılacak etkinlikler arasında Pamukkale Sıcak Hava Balonu ve Yamaç paraşütü olduğunu söyleyelim. Eğer vaktiniz var ise bölgeye 1-2 saat mesafelerde Işıklı Göl ve Salda Gölü turlarıda etkinlikler arasında sayılabilir. Bu yazımızda size Pamukkaleye gittiğinizde unutulmaz anılar ile nasıl geri döneceğinizi anlatacağım.

Pamukkale gezilecek Yerler tatil planı

1. Gün Pamukkale travertenleri, Hierapolis Antik Kenti, Kleopatra Havuzu, Hierapolis Antik Tiyatrosu, Hierapolis Müzesi, St. Philippe Martyrion Kilisesi ( hepsi yanyana)
2. Gün Karahayıt Kaplıcaları, Laodikeia Antik Kenti, Kaklık Mağarası
3.  Işıklı Göl Gezi Turu yada Salda Gölü Turu

Pamukkale’de Gezilecek Yerler 1. Gün

• Pamukkale Travertenleri

Pamukkale TravertenlerPamukkale’ye gittiğimde ilk durağım elbette travertenler oldu. Daha uzaktan bile o bembeyaz manzara etkileyici görünüyordu ama içine girince gerçekten büyülendim. Fotoğraflarda görüldüğünden çok daha büyük tepelik bir alan. Ayakkabılarınızı çıkarıp sıcak suyun aktığı taşlarda yürümek, hem eğlenceli hem de huzur verici bir deneyim.

Pamukkale travertenlerine giriş Müze Kart ile ücretsiz. Eğer kartınız yoksa da giriş ücreti 100 TL ve kesinlikle değiyor.

Erken saatte gitmenizi tavsiye ederim, kalabalık başlamadan o dinginliği yaşamak çok güzel. Yanınıza yedek çorap ve güneş kremi almayı unutmayın. Pamukkale’nin bu doğa harikası, gerçekten fotoğraflardan çok daha fazlasıymış.

📸 Fotoğraf Noktaları ve Küçük Tüyolar

Eğer fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, en iyi kareleri gün doğumu ya da gün batımına yakın saatlerde yakalayabilirsiniz. Ben özellikle yukarıya doğru çıktıkça, manzaranın nasıl genişlediğine hayran kaldım. Yanıma yedek çorap almıştım, iyi ki almışım çünkü bazı bölgelerde ayaklar epey ıslanıyor. Dilerseniz yalın ayakta yürüyebilrisiniz ama biraz ayaklarınız acıyabilir. Ayrıca, taşlar yer yer kaygan olabiliyor; dikkatli yürümekte fayda var.

Sabah 08:00 ile Akşam 19:00 arasında girişlere izin veriliyor. Akşam giriş yaptıktan sonra çok daha sonra çıkış yapabilirsiniz.

En tepede dinlenmek için ve diğer yerleri gezmeden önce dinlenmeniz için ağaçların altında oturabileceğiniz masalar var. Soğuk bi şeyler içmek ve mola vermek için iyi bir nokta. Burada bulunan içeceklerin biraz pahalı olduğunu belirtmek isterim. Bir limonata 7 Usd ( 275 TL 2025 yılında) civarında.

• Hierapolis Antik Kenti

Hierapolis Antik Kenti TepedenHierapolis, travertenlerin hemen üst kısmında yer alıyor. Roma döneminde kurulmuş bu kent, hem bir dinlenme merkezi hem de bir şifa kenti olarak biliniyor. Sıcak termal sular sadece travertenleri değil, bu kenti de özel kılmış. O dönem insanlar buraya hastalıklarına çare bulmak, arınmak için gelirmiş. Bugün hâlâ o enerjiyi hissedebiliyorsunuz. Pamukkale tarihi yerler denilince ilk akla gelen bölgedir.

Hierapolis tarihi, M.Ö. 2. yüzyılda, Bergama Krallığı tarafından kuruldu. Adını, Amazon kraliçesi Hiera’dan aldığı düşünülür. Ancak bölge, asıl gelişimini ve ününü Roma İmparatorluğu döneminde kazandı.

Termal suları sayesinde, Hierapolis zamanla bir şifa merkezi hâline geldi. Zenginler, hastalar ve dinlenmek isteyenler bu kente akın ederdi. Aynı zamanda dini önemi de büyüktü; antik dönemde Tanrı Apollon adına kutsal alanlar bulunmaktaydı.

💀 Nekropol ve Şifayla Ölümün Yan Yana Hali

Kentin kuzeyinde uzanan nekropol alanı, buraya şifa aramaya gelip umduğunu bulamayanların son durağı olmuş. Burayı gezerken hem hayranlık hem de hüzün bir arada yaşıyorsunuz. Mezarlıklar ve lahitler çok iyi korunmuş ve oldukça etkileyici.

Hierapolis Antik Kenti, traverten giriş biletiyle gezilebiliyor. Eğer Müze Kartınız varsa, zaten giriş ücretsiz.

• Hierapolis Müzesi

Hierapolis Müze Giriş

Hierapolis Müze İçerik

Müze üç ana bölümden oluşuyor: heykeller, lahitler ve antik günlük yaşam objeleri. Özellikle Roma İmparatorları’na ait mermer heykeller ve süslemeli lahitler etkileyiciydi. Tiyatroda dolaştıktan sonra burada objelerin detaylarını görmek, antik dönemi daha da anlamlı kılıyor. Müze içinde pek çok mitoloji eserlere ithafen taş ooymaları ve heykeller var. Mitolojiye ilginiz var ise burada göreceğiniz bazı eserler sizi kesinlikle çok heyecanlandıracaktır.

Hierapolis Müzesi, büyük kalabalıklardan uzak, serin ve sessiz bir alan sunuyor. Üstelik içerideki bilgilendirme panoları kısa ve anlaşılır. Yani hem dinlenip hem de öğrenmek için ideal bir durak.

Müze, Hierapolis ören yeri içinde yer alıyor. Müze Kart geçerli ve giriş ücretsiz. Ortalama 20–30 dakikalık bir ziyaret süresi yeterli.

• Kleopatra Havuzu

Kleopatra Havuzu GirişKleopatra Havuzu, sıcaklığı 36 dereceye kadar çıkan termal suyuyla ünlü. Rivayete göre bu havuz, Kleopatra’ya hediye edilmiş ve güzelliğini bu sudan aldığına inanılır. Ne kadar doğru bilinmez ama suyun etkisi gerçekten hissediliyor. İçinde antik sütun kalıntıları var, yüzdükçe onlara dokunuyorsunuz. Suyun hafif kükürtlü kokusu, ortamın tarihi dokusuyla birleşince başka bir çağda gibi hissediyorsunuz.

Kleopatra Havuzu, Hierapolis’e şifa aramaya gelenlerin faydalandığı termal havuzlardan biridir.

Pamukkale ve Hierapolis’e giriş Müze Kart ile ücretsiz, fakat Kleopatra Havuzu için ekstra ücret ödemeniz gerekiyor. 2025 Yılında tatilatta olduğu için fiyat bilgisi yok. Yeni yılında çok daha farklı hizmetler sunacağı kuşkusuz.

• Hierapolis Antik Tiyatrosu: Tarihin Sahnesinde Zamanda Yolculuk

Hierapolis Antik Tiyatrosu, Roma İmparatoru Hadrianus (M.S. 117-138) döneminde inşa edilmiş ve yaklaşık 15.000 kişilik bir kapasiteye sahip. Tiyatro, hem gösteri hem de politik toplantılar için kullanılıyormuş. Taş işçiliği, sahne dekorları ve akustiği hala çok iyi korunmuş durumda.

Hierapolis Antik Tiyatrosu konum itibari ile antik kente ve Pamukkale travertenlerine tepeden bakan bir konumda. Hierapolis Antik Tiyatrosu hakim bir tepede olduğu için tembellik ederek çıkmayı ihmal etmeyin. Pamukkale travertenlerden Antik kente yürüyüş yaparak 10 dk da ulaşabilirsiniz. Bu eşsiz mimariye sahip Antik tiyatroyu kesinlikle incelemeli ve bir kaç kare fotoğraf çekerek anılarınızı ölümsüzleştimelisiniz.

Hierapolis Antik Tiyatrosu giriş ücretsiz.

• St. Philippe Martyrion Kilisesi

St. Philippe Martyrion KilisesiSt. Philippe Martyrion Kilisesi Hierapolis Antik kentinde en tepe noktada bulunuyor. Antik tiyatroyu gezdikten sonra 10 dk daha padika yollardan yürüyerek kliseye ulaşabilirsiniz. St. Philippe Martyrion Kilisesi maalesef çok fazla tahrip olduğundan fazla bir beklentiye girmeyin. Ama buralara kadar gelmişken gezmenizi tavsiye ederim.

St. Philippe Martyrion Kilisesi giriş ücretssizdir.

Pamukkale’de Gezilecek Yerler 2. Gün

• Laodikeia Antik Kenti

M.Ö. 3. yüzyılda Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından eşi Laodike’nin adıyla kurulmuştur. Pamukkale ören yerine araç ile sadece 5 dk mesafede. Roma İmparatorluğu döneminde büyük refah yaşamış, özellikle tekstil (yün üretimi) ve tıp alanında ün kazanmıştır. Kentte büyük tiyatrolar, stadyum, agoralar ve su kemerleri inşa edilmiştir.

Kentin bir başka yüzü de inançla örülü. Aziz Pavlus’un mektuplarında bahsettiği Laodikeia, erken Hristiyanlık döneminin önemli merkezlerinden biriymiş. Kazılarla ortaya çıkarılan kiliseye girdiğimde, mozaiklerin renkleri hâlâ capcanlıydı. Yüzyıllar boyunca süren inanç yolculuğunun izlerini hissetmemek mümkün değildi.

Antik kentin içinde vadiye bakan çok güzel bir antik tiyatro bulunuyor. Şehrin tam ortasından mermer sütünların arasında yürümek ayrı bir his. Yaz aylarında burayı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız kesinlikle yanınızda şapka ve su bulunsun.

Laodikeia Antik Kenti giriş müze kart ile ücretsiz. Müze kart 2025 yılı fiyatı 100 TL.

• Karahayıt Kaplıcaları

Beyaz traverten görmekten gözleriniz sıkıldıysa Karahayır kaplıcaları kırmızı rengi ile sizi şaşırtacaktır. Yöre halkı, suyun romatizmadan cilt sorunlarına kadar pek çok derde deva olduğunu söylüyor. Tarihten beri şifa niyeti ile Karahayıt kaplıcaları ziyaret edile gelmiştir.

Karahayıt kaplıcaları su sıcaklığı yaklaşık 56°C’dir ve yıl boyunca sabittir.

Pamukkale travertenlerine yaklaşık 5 km mesafede, Denizli şehir merkezine ise yaklaşık 20 km uzaklıktadır.

Karahayıt Kaplıcaları giriş ücretsiz. Ancak şifalı suyu havuzlarda ya da özel termal tesislerde kullanmak istersen, otel veya belediyeye ait termal havuzlara giriş ücretli oluyor.

• Belediye termal havuzları: Genellikle düşük bir ücret (günlük banyo ücreti) alınır.

• Otellerin spa & havuzları: 2025 tesise bağlı olarak 250 TL – 750 TL

Tatilci Notu: Eğer akşam vaktiniz var ise şehirde turlamanızı ve esnaf ile konuşmanızı özellikle öneriyorum. Bölge esnafı son derece samimi ve bilgi vermeyi seviyor. Pamukkale şehir merkezinde yeme içme ihtiyaçlarınız için birbirinden güzel mekanlar var.  Tek sevmediğim özelliği restaurantlarda bulunan hanutcular. Son derece rahatsız edici özellikle uzun süre kalıyorsanız ve restaurant önünden geçiyorsanız.